19 Ekim 2009 Pazartesi

6-0 Olsun Bizim Olsun


Son oynadığımız Gençlerbirliği maçında biraz umutlanmıştık. Bu maça kadar oynanan kötü futbol hepimizi üzüyordu. Fakat Gençlerbirliği maçıyla bütün Fenerbahçelilerde bir umut belirmişti. Sadece gollü galibiyetiyle değil güzel futbollada taraftarlarını sevindirmişti. Fakat Fenerbahçemiz Antep maçıyla sadace kötü futbolla değil alınan mağlubiyete de bizleri üzdü. Beni aslında biraz Daum'da şaşırtmadı değil. Her mağlubiyetten sonra ders aldıklarını söyleyen Daum bunu tekrar söylemekten çekinmedi. Ancak bunun yanına bişeyleride ekledi ve hatayı kendindede aricanı söyledi. Eğer Daum hatayı kendinde aricaksa çok fazla düşünmesin kahvede maç izleyenlere sorsun vericekleri cevap aynı olucaktır. Sorun yanlış oyuncu değişiklikleri. Aksayan sağ kanada Gökhan'ı alıp yerine Bekir'i koyması tam bir faciadı. Sorun bence Gökhan'da değil Kazım'ın herzamanki gibi bu umursamaz tavırlarıydı. Geriye hiç dönmemesi savunmada çok aksaklık yarattı. Aksayan Kazım'ın yerine Özer'in girmesi gerekirdi. İleride top tutucak bi adama ihtiyaç vardı. Kondisyoner Daum'un aklına golü yedikten sonra maç bitimine doru geldi. Bu bize pahalıya patladı. Zorlu galatasaray derbisi öncesi kritik bir puan kaybına neden oldu. Fakat Steaua maçıyla biraz olsun morallarimiz yerine geldi. Bu olumsuzluklara rağmen taraftarlarımız rahat olsun yarın oynanıcak galatasaray maçında süpriz çıkmaz. Güle oynaya kazanırız. Hatta ben fark bekliyorum. Çünkü servetle gökhan oynicak savunmada büyük olasılıkla. Hayatımda gördüğüm en kötü defans oyuncuları olur kendileri. Alex Semih Özer follofoş yapar o savunmayı. O yüzden biz bu maçı değil önümüzdeki hafta oynanıcak maçı düşünelim.

18 Ekim 2009 Pazar

Haydi Fener 10'da 10 Yap


Biliyorum Antep maçını kazanmamız halinde matematiksel olarak 9'da 9 olucak. Fakat önümüzdeki hafta oynanıcak galatasaray maçını saymadığımız takdirde. Yalnız şöle bi kötü haber dolaşıyo ortalıklarda Alex ve Guiza derbide oynayamicak diye. Tabi Guiza'nın oynamaması ne kadar kötü bir haber onada siz karar verin. Ama Alex'in oynayamicak olması gerçekten çok kötü bir haber. Hele ki Alex son zamanlardaki performansıyla zirve yapmışken. Ama biz bu galatasarayı Maldonadolarla Josicolarla da yendik. Birde başımızda Aragones varken... Gerisini siz düşünün. Ama şuda bi gerçek dünyanın sonuna kadar bu böle sürmez elbet bigün yenilicez ama bu maç o maç değil...

Dönüyoruz

Yani umarım :)

16 Eylül 2009 Çarşamba

Adebayor ve İnsani Duygular ???


Bu hafta oynanan M.City-Arsenal maçında Adebayor'un yaptığı hareketi muhakkak görmüşsünüzdür(Görmeyenler için yukarda). Ben bu harekete fazla bir laf söyleyemicem doğrusu. Heralde kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlardan biridir. Golü attıktan sonra da Arsenal tribünlerinin oraya doğru koşması Van Persie'ye yaptığı hareketinin yanında da çok şirin kaldı.

Bence Adebayor birkaç haftalığına sahalardan değil insanlıktan men edilmeli...

2 Eylül 2009 Çarşamba

Alex'se Koy Sepete


Bir aydan kısa sürede düzelemez dediler, O onbeş günden önce düzeldi. Manisa maçında iyi futbolcu yoktu doğru, Alex’te onlardan biriydi ama Fenerbahçemizin attığı iki golde de onun payı vardı. Çok eleştiriyolar Alex’i koşmuyor, pres yapmıyor, ikili mücadele girmiyor diye ama Manisa maçından sonra en güzel cevabı verdi. Kendinin de dediği gibi Alex’in görevi doğru zamanda doğru yere pas atmak. Alex’te bunu layıkıyla yapıyor zaten. Forvet arkası oyuncun olucaksa ben anlamam bi futbolcu Alex kadar teknik olucak arkadaş. Bu Alex’in önünde kim oynasa en temizinden ligte 10 golü var. İkinciligten topçu getirin, hatta amatöreden topçu getirin gene atar illa atar. Doğru sen oynadığın zaman belki 2 forvetle çıkamaz Fenerbahçe. Ama 2 değil 3 forvetle bile çıksa senin yaptığın etkiyi yapamaz.

O yüzdende ne senle nede sensiz ALEX

1 Eylül 2009 Salı

Doğru Bilinen Yanlışlar

Maç içinde bir takıma hakem faul verir ve o takımda serbest vuruşu hemen kullanırsa, topun 9,15 içinde olan rakip bir oyuncuya çarpması halinde hakemin vuruşu tekarlatması gerektiğini düşünürüz. Asıl olan ise serbest vuruşu kullanan oyuncu eğer baraj istemediyse, topa temas eden oyuncu 9,15 içinde olsa dahi oyun olduğu yerden devam eder…

Doğru bilinen yanlışlar devam ediyor…

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Gene Daum Gene Son Dakika Golleri


Kötü futbol, güzel sonuç... Ama bu işler böylede gitmez. Fenerbahçe’nin Anadolu takımlarıyla oynarken biraz daha ciddiyeti ele alması gerekiyo. Yoksa her maçta son dakikalarda böyle goller bulamayabiliriz. Şuda bi gerçek Roland Koch’un geri gelmesi ile takımın fizik kondisyonun biraz daha arttığını, Fenerbahçe’nin diğer takımlara nazaran son dakikalarda daha dinç olduğunu görüyoruz. Bu yüzden maç içinde, sonuç iyi yada kötü gitsede Fenerbahçe’nin son dakika gollerine bu sene baya rastlayadabiliriz.

Birde Anadolu takımlarından bi ricam olucak. Sadece Fenerbahçe ile oynarken değil, diğer büyükler ile oynarkende bize bilendiklerinin yarısını yapsınlar bana yetiecek.

30 Ağustos 2009 Pazar

Zafer Bayramı kutlu olsun


Cumhuriyet, cumhuriyet, en güzel şey hürriyet
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
Gazimin sen en büyük yadigarısın bana
Nice zahmet, nice emek verdi sana bu millet!
............................................................................
............................................................................
Dalgalansın her tarafta şanlı Türk'ün bayrağı
Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı!
Bu vatan hiç sensiz olmaz, ey güzel cumhuriyet
Milletim öyle demiştir ; ya ölüm, ya hürriyet!

Arsene Wenger


Bu hafta yapılan Man.United – Arsenal maçında ilginç bir gelişme yaşandı. Manchester’ın 2-1 kazandığı maçta 90+5 te Arsenal’in attığa gole yardımcı hakem ofsayt bayrağı kaldırdı. Bunun üzerine sinirlenen Arsene Wenger yardımcı hakeme küfür etmiş olucakki maçın hakemi Arsenal’in menejerini tribüne gönderdi.. Fakat Arsene Wenger hakeme yerini bir türlü beğendiremeyince ilginç görüntüler yaşandı.. Tribünlerin arasında gidip gelen Arsene Wenger en sonunda soyunma odasının yolunu tuttu. 90+5 de yaşanan bu olayda daha Arsene Wenger soyunma odasının kapısana bile gelemeden, orta hakem maçın son düdüğünüde çaldı.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Geyik...


Yolculuğa herzamanki gibi ilk önce tribünden başladık. Normalde suyun çıktığı yerden sonra sola dönücemize sağa dönelim dedik. Dodurga barajı falan derken alt yazıdada görmüşsünüzdür yürükyayla köyü, seyitali köyü derken hiç ummadığımız bişeyi farkettik. Yolun hemen kenarında afrika ormanlarını aratmicak cinste bir geyik gördük. Hayvan bizim sesimizden korkmuş olicakkı insan değilde çıta görmüş gibi hemen kaçtı. Her ne kadar toma yakalma girşimlerinde bulunsada oda başarılı olamadı. ee tabi çıta bile yakalayamıyo o hayvanı . Tomadır şeyhdir ama nereye kadar :)))) Her neyse geyik niçin ordaydı bilemem ama heralde oda bizim geyik muhabbetine dayanamadı oda katılmak istedi ama bizim uzaylı görmüş gibi çığlıklarımızı duyunca oda korkup kaçtı.

Yürükyayla


Fenerilya ailesi olarak Yürükyayla köyündeydik...:)

28 Ağustos 2009 Cuma

Parçalarız


Avrupa Liginde Fenerbahçemizinde yer aldığı H grubu;

1- Fenerbahçe
2- Steaua Bükreş
3- Twente
4- Sheriff

Haydi Fenerbahçem eski futbolcumuz Yaşar Mumcu Uefa Kupasında ilk golü attı tarihe geçti, sende Avrupa Ligi Kupasını ilk kaldıran ol tarihe geç.

Doğru Bilinen Yanlışlar

Yoldan geçen birine sorsak hattrick nedir diye, futboldan azbuçuk anlayan herkesin en azından vericeği bi cevap vardır. Bildiğimizin aksine aslında hattrick bir oyuncunun müsabakada 3 gol atması değil, bir yarıda toplam 3 gol atmasıdır...

doğru bilenen yanlışlar devam edicek...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

İnsanlık Dışı...


West Ham United'ın savunma oyuncusu Davenport, kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğradı. Doktorların verdiği bilgiye göre hayati tehlikesi bulunmayan oyuncunun, aşırı kankaybından bacağının kesilebileceği bildirildi.

Altay : 0 - Kartalspor : 0


Bu hafta Bank Asya'da ilginç bi maç yaşandı. İmkansızlıklar nedeniyle Altay deplasmanına 13 kişi giden Kartalspor, bu imkansızlıklara rağmen Altay'dan 1 puan koparmayıda bildi. Maçta asıl ilginç olan ise 90. dakikada Kartalspor'un yedek kalecisi Barborosun oyuna forvet olarak girmeseydi. Forvetten kaleci oluğunu görmüştüm ama kalecidende forvet olduğunu ilk kez gördüm. Bu zevki yaşatan Kartalspor'a da teşekkürlerimi iletiyorum. :)

Mrşa'yla 1 yıl daha


Büyük kaptan verdiği sözü tuttu ve kendisini 1 yıl daha Fenerli yapan anlaşmaya imzasını attı.4 sene önce 40 yaşıma kadar Fenerdeyim diye söz veren Mrsic böylece sözünü tutmuş oldu.Mrşa 1 yıl daha üçlüklerini Fenerbahçe için yollayacak ve önümüzdeki sezon en güzel şekildeki jubilesi yapılacaktır.12 numara Mrsic formasını tavana asmaya sadece 1 yıl kaldı :( Bi söz daha ver bize kaptan bu taraftar Avrupada kupa istiyor artık...

25 Ağustos 2009 Salı

Eda Erdem





Sözlere hiç gerek yok....

Kinsey yeniden Fenerde

Erkek basketbol takımımız 2007-2008 sezonundaki şampiyonluğumuzda büyük payı olan Tarence Kinsey ile 1 yılı opsiyonlu olmak üzere 3 yıllık sözleşme imzaladı. Geçen seneyi Cleveland Cavaliersda geçiren Kinsey takıma dönmesi takımı bir üst seviyeye taşıyacaktır.Haydi Kinsey kaldığın yerden devam...


Hissediyoruz Geliyor :)


Hissediyoruz ADALARDAN modalardan birisi geliyor. Bunu ben değil tüm Fenerbahçeliler hissediyor olmalı...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Yola Devam...


Sarı Lacivertli ekip zorlu Diyarbakır deplasmanından Gökhan, Kazım ve (p)Semih’in atığı gollerle 3 puanı 3 golle almayı bildi.. 20. dakikada Tazemeta’nın karambolde attığı golle 1-0 öne geçen Diyarbakır Gökhan’ın 37. dakikada attığı gole engel olamadı ve maçın ilk yarısı 1-1 sona erdi. İkinci yarıya iyi başlayan Fenerbahçe Kazım’ın attığı golle üstünlüğü ele yakaladı ve Semih’in 70. dakikada kaleci tarafından yere düşürülmesi ile yerde kalan oyuncu penaltı vuruşunu da kendi kullandı ve maçın sonucunuda belli etmiş oldu.
Sahaya atılan yabancı maddeler ise başka başlık konusu. Yani uzun uzun konuşulması gereken bi konu. Atılan maddeler futbolcular üzerinden olumsuz etkiye neden olmadı değil. Sarı kartların çok olmasının sebebi başta atılan maddelerdi. Hakem bana göre maça fazla hakim olamadı. Futbolcularla sürekli diyalog haline girdi... Her neyse uzun lafın kısası Fenerbahçe 3 puanı 3 golle güzel futbolla aldı…

Dünyanın oruçlu yıldızları



Oruç futbolu etkiler mi etkilemez mi ? Her zaman tartışılan bir konu. Hatta Ramazan döneminde puan kaybeden takımlar genellikle suçu oruç tutan futbolcuların üstüne atarlar. Buna rağmen dünyadaki bir çok teknik adam futbolcularına oruç tutmayı serbest bırakmış durumda. Manuel Pellegrini ve Pep Guardiola bu teknik adamların içinde. Real Madrid 3(Mahamodou Diarra, Lassana Diarra ve Karim Benzema) Barcelona ise 4(Eric Abidal,Yaya (Yahya) Toure,Thierry Henry ve Seydou Keita) müslüman oyuncuyu kadrosunda barındırıyor. Dünyanın zirvesideki bunca ismin Ramazan Ayı boyunca performansı nasıl olacak göreceğiz. İşte dünyanın zirvesindeki bir kaç müslüman futbolcu:
-Nicolas Anelka
-Thierry Henry
-Eric Abidal
-Yaya Toure
-Seydou Keita
-Mahamodou Diarra
-Lassana Diarra
-Karim Benzema
-Robin van Persie
-Kolo Abib Toure
-Florent Malouda
-Valon Behrami
-Franck Bilal Ribery
-Didier Drogba
-Bacary Sagna
-Mido
-Fredrick Omar Kanoute
-Samir Nasri
-El Hadji Diouf
-Tarık Sektioui
-Hatem Ben Arfa
-Muhammed Sissoko
-İbrahim Afellay
-Khalid Bouhlarouz
-Djibril Cisse

???

Galatasaray Kayseri maçındaki bariz foul olan gole ve olmayan kornerden gelen gol basın dünyasında nasıl bir etki yaratacak. Bakalım geçen hafta Kazımın golündeki kadar tepki yaratabilecek mi ? Yoksa basın dünyası Fenerbahçe düşmanlarıyla mı dolu ? Haftanın merakla beklenenlerinden :)

4 Spartalı


Sarı Lacivertli ekip 2 hafta sonunda aldığı 6 puanla taraftarının yüzünü güldürüken, hiç gol yememeside taraftarlar için ayrı bi sevinç kaynağı oldu. Bildiğimiz üzere yüzüncü yılımızdan bu yana savunmada Edu - Lugano ikilisi görev almış geçen seneyi saymassak başarılı bir performans sergilemişlerdi. Ancak Edu'nun sakatlanması ile, oynamasada yabancı kontenjanını dolduracağından ötürü kulüp ile Edu arasındaki anlaşma feshedildi. Lugano belirsizliğinin çözülmesi ile sezon başında Sivas'tan Bilica, Gaziantep'ten Bekir'in transferi ile savunma dahada güçlü bi hale geldi. Önder'inde Bilica ile iyi bir performans sergilemsi ayrı bir sevinç kaynağı. Bakalım süper ligde Fenerbahçe'nin rakipleri, Fenerbahçe'ye karşı gol orucunu bozabilecek mi....( Ramazan ayı ya bozabilir diye espri yapmayın darılırım valla :) )

23 Ağustos 2009 Pazar

Bu Kalp Seni Unutmaz...


Her ne kadar futboldan anlamayanlar sırf kendi kalene attığın gollerden ötürü seni beyenmesede sen Fenerbahçe'ye gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncularından birisin. Yüzüncü yılımızda bizle beraber şampiyonluk yaşadın, şimdiye kadar Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi tarihinde en büyük başarıyı elde etmesinde Lugano ile büyük rol oynadın, dahası o takıma gol atarak Fenerbahçeli'de oldun. Bu kalp seni nası unutsunki Edu... Lugano'nun da dediği gibi umarım bir gün tekrar Fenerbahçe'ye geri dönersin. Yolun açık olsun EDU...

Dön Artık Tuncay


Sinan Engin'ninde dediği gibi Tuncay Fener'e gelirse Fener şampiyon olur. Tuncay zaten bir sene kiralık gelirse muhakkak başarı sağlicak ve başkanımızda baskıya dayanamayarak Tuncay'ı transfer edicektir. O aranan, takımı tekrar Emre ile ateşlicek oyuncu çok uzaklarda değil.Haydi Tuncay bekletme bizi...

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Çok Acayip Bişey

x= 1 + 2 + 4 + 8 + 16 + 32 + 64 + ...

x-1= 2 + 4 + 8 + 16 + 32 + 64 + ...

x-1= 2 ( 1 + 2 + 4 + 8 + 16 + 32 + 64 + ...) parantez içi en baştada gördüğümüz gibi x değil miydi

x-1=2x

x= -1 mi yani :)))

21 Ağustos 2009 Cuma

Yabancı Kısıtlaması

Fenerbahçe yabancı kısıtlamasından dolayı en son Edu'yu kaybetti.
Ülkemizde hemen hemen bütün kulüplerimiz sıkıntısı olan özellikle de Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın sürekli dile getirdiği sorun yabancı kısıtlaması.. Malumunuz bundan birkaç sene öncesine kadar 5 olan yabancı sınırı daha sonra yapılan değişiklerle 6 oldu ve şu an yürürlükte olan 6+2 ye çekildi. 6’yı anladıkta bu 2 neyin nesi diye kendi kendimize sormaktan alıkoyamıyoruz. Düşünsenize 6 oyuncu üst düzey olacak, +2 ise en fazla oyundan bir yabancı oyuncu çıkarıldığı takdirde oyuna girebilecek ya da sakatlanan yabancının yerine ilk onbirde oynama şansı bulacak. Bunu hangi üst düzey bi futbolcu kabul eder ki? Edenlerde ona göre olur işte… Bu da ülkemiz futboluna zarar mı sağlar yarar mı sağlar buna da siz karar verin artık. Federasyon cephesinden bakacak olursak onlarda Milli Takıma yetişecek kaliteli oyuncu çıkmayacağını savunarak yabancı kısıtlamasında iyileştirmeye gitmiyorlar. Bende federasyona diyorum ki rekabetin olmadığı yerde kaliteli futbolcular çıkmaz. En azından bu +2 yerine 6’yı 7’ye çekelim büyük kulüplerimiz olsun Anadolu kulüplerimiz olsun geriye kalan 4 oyuncuyu da nitelikli oyunculardan oluştursun. Zaten Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’tan 4 tane Türk oyuncu gelse etti 12. Tabi bunun yedekleri de var. Sadece bu Türkiye ile de sınırlı değil Avrupa'nın çeşitli liglerinde oynayan oyuncularımızda var. Zaten bugün dünyanın bir numaralı takımı olarak gösterilen Barcelona'nın ilk onbirinde sadece 3 İspanyol var. Keza bu Real Madrid’de de bu sayı 3’ü veya 4’ü geçmez. EURO 2008’i kaldıran da İspanya takımı değil miydi? Bu adamlar işi bilmiyor biz daha iyi biliyoruz desek adamların kulüp bazında olsun milli takımlar bazında olsun yaptıklarıda ortada. Bizde Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi çeyrek finali ile Galatasaray’ın UEFA Kupası ile Milli Takımımızın Avrupa ve Dünya üçüncülüğü ile övünüp duralım. Onlar ise Şampiyonlar Liginde çeyrek finalden ileri gidemeyen takımlarını topa tutmaya devam etsinler.. Farkta burada zaten… Bu yüzden TFF'nin ve kulüp başkanlarının bir araya gelip bu konu hakkında ülkemiz lehine sonuçlanıcak kararlar almasını bekliyoruz.

20 Ağustos 2009 Perşembe

Rambo Okan

Rambo Okan:Fenerbahçe için canını hiç düşünmeden verebilcek şahsiyet.
Tam bir Uche hastasıdır Rambo.Ucheye hayran olmaktan çok ucheye tapar rambo.Sahaya atlayıp Ucheye sarılmasıyla ünlü olmaya başlamıştır fakat en büyük süksesini Samiyendeki derbiden bir gün önce stada girip(rivayetlere göre canı sıkılmasın diye 4 kilo çekirdek çitlemiştir kendisi) maç saatine kadar bekleyip maç başlamak üzereyken Fener bayrağıyla sahaya dalıp bayrağı orta sahaya diktikten sonra Ayhana bıçak çekmesiyle(Galatasaraylı yöneticiler meyve bıçağının döner bıcağı olduğunu bile iddia etmişlerdi) yapmıştır.Hatta Ayhan hayatında yaşadığı en korkunç anlardan biri olduğunu itiraf etmiştir.
Rambo Okanın sportif başarılarındanda bahsetmemek olmaz.Kendilerinin Avrasya Maratonu şampiyonluğu vardır.Aslında bu şampiyonlukla kendisinin ne kadar zeki olduğunu herkese kanıtlamıştır.Burdan buyurun

Özlenen Coşku



Dede ile boşa geçen koca bir sezondan sonra Daumlu Fener yıllardır hasretini çektiğimiz o coşkulu dinmeyen bi fırtına gibi saldıran Fenerbahçenin artık çokta uzağımızda olmadığının sinyallerini yavaştan vermeye başladı.Ruhsuz bir takım yeniden ruhuna bürünmüş durumda.Takımın 1-0 olsun bizim olsun zihniyetinden uzaklaşıp nasıl taraftarımıza daha fazla gol daha zevkli bir maç izletiriz düşüncesine sahip olması şüphesiz her Fenerlinin rüyalarını süslüyordur. Her futbolcunun skor kaç kaç olursa olsun dakika kaç olursa olsun hep golü düşünmesi tarzını kaybeden Fenerin eski günlerine döndüğünün kanıtıdır.Doksanınca dakikada Andre Santosun maç bitsede gitsek düşüncesinde olmayıp Daumun hep ileri felsefesiyle attığı harika golde bunun en güzel örneklerinden birisi.Aziz Başkanın ısıran Fener politikasını Emre liderliğinde hayata geçirmeye başladı ancak tek korkum Saraçoğlundaki coşku ve isteği deplasmanlarda gösterip gösteremeyeceği...İşte bu durumlarda aranan Tuncay ruhunu göstermesi gerekiyor Emrenin.Taraftar futbolcuların üstlerindeki Kutsal forma için sonuna kadar savaştığını görmek ister.Yenildiği maçta bile takımını savaştığı için alkışlamak ister..Bu arma için savaşanlara sonuna kadar destek olacağınıda her zaman gösterir.Ve son olarak:
Giydiğiniz çubuklu forma
Nasip olmaz öyle her kula
Mehmetçik Basri,Lefter,Can gibi
Laik olun bu taraftara

Aşk Hiç Biter Mi ?


aşk bitti.
elimden sanki minik bir balık kayıp gitti.
aşk bitti.
içimden sanki bir şeyler kopup gitti.

aşk hiç biter mi?
hiçbir şey olmamış gibi boşlukta kaybolup gider mi?
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?

kalır adımızla bir sokak duvarında,
bir ağaç kabuğunda, bir takvim kenarında,
kalır bir çiçekte bir defter arasında,
bir tırnak yarasında, bir dolmuş sırasında,

kalır bir odada, bir yastık oyasında,
bir mum ışığında, bir yer yatağında,

aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?

kalır dilimizde yinelenen bir şarkıda,
bir okul çıkışında, bir çocuk bakışında,
kalır bir kitapta, bir masal perisinde,
bir hasta odasında, bir gece yarısında,

kalır bir durakta, yırtık bir afişte,
buruk bir gülüşte, dalmış yürüyüşte,

aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?

kalır bir sokakta, bir genel telefonda,
bir soru yanıtında, bir komşu suratında,
kalır bir pazarda, bir kahve kokusunda,
bir tavşan niyetinde, bir çorap fiyatında,

kalır bir yosunda, bir deniz kıyısında,
bir martı kanadında, bir vapur bacasında,

aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?
aşk hiç biter mi? aşk hiç biter mi?